Antik dönemlerde Ordu ili kirazlimanı bölgesinde kurulan Kotyora şehri, içeriye doğru giden bir karayolunun başında yer alıyordu. Etrafındaki ufak koylar birer liman ve barınak durumundaydı. Kuzeybatısında bugün Bozukkale denilen, iki tarafı derin koylarla çevrili küçük bir yarım ada mevcuttu. Sırtı Boztepe’ye dayalı olan kent, gemiciler için uygun bir site konumundaydı.

Miletoslular, Milâttan önce 670’lerden itibaren Karadeniz bölgesinde ticaret kolonileri kurmaya başlamışlardı. Kotyora bu kolonilerin ilklerinden biri olan Sinope (Sinop) tarafından tesis edilmişti. Buradan demir ve bakır madenleri ihraç ediliyordu.

Ksenofon 6500 askeriyle Trabzon’dan M.Ö. 400’lerin başında Kotyora’ya gelmiş, ancak Ancak, şehre sokulmadıklarından dışarıda konaklamak zorunda kalmışlar ve kırk beş gün bölgeden ayrılmak durumda kalmışlardır. Ksenofon’un ifadesine göre o dönemde bölgede, Khalybler, Mossynoikler ve Tibarenler denilen yerli halklar yaşamaktaydı.

Giresun’un bulunduğu yarımadada, Farnakia’yı kuran Pontus Kralı I. Farnakes (M.Ö.190-169) Kotyora halkını buraya nakletmişti. Strabon (ö.21’den sonra) Kotyoralılar’ın Farnakia’yı iskân ettiklerini yazar. Bu olaydan sonra dönemin kaynaklarında Kotyora’nın adı artık geçmez.